Merzifon
  • İletişim
  • Makaleler
  • Üye-Kayıt

Troit yetmezliği kilo, beslenme ve uyku düzenine zarar veriyor. Troidi Hatalı Çalışan kişiler ne yemeli nasıl beslenmeli

Tarih : 19-12-2015 01:19 Facebook'ta Paylaş


Troit yetmezliği kilo, beslenme ve uyku düzenine zarar veriyor. Troidi Hatalı Çalışan kişiler ne yemeli nasıl beslenmeli

Diyetisyen Taylan Kümeli, özellikle kadınlar arasında yaygın olan hipertroidi ve beslenme arasındaki ilişkiyi ele alarak, troit bezlerinin daha iyi çalışmasını
isteyen herkes için şu beslenme önerilerinde bulunuyor:

Kişinin hem beslenme hem de uyku düzenine zarar veren hastalıklar arasında tiroit yetmezliği yani hipotiroidi de yer alıyor. Tiroit bezinin az çalışmasına ve bu nedenle tiroit hormonlarını az üretmesine bağlı olarak ortaya çıkan bu hastalığa en çok kadınlarda rastlanıyor. Yaş ilerledikçe, hastalığın görülme sıklığı da artıyor. Metabolizmayı yavaşlatan ve uykusuzluğa yol açan bu hastalıkla mücadelede, sağlıklı beslenme çok önemli bir rol oynuyor.

Tiroit bezlerinin iyi çalışmasını isteyenler nasıl beslenmeli?
Sebze, meyve ve proteini artırın. Daha çok sebze ve meyve yiyin ve yeteri kadar protein almaya özen gösterin. Beslenmenizde özellikle kara lahana, kabak, turp, şalgam ve karnabahara yer verin.

Karbonhidratlardan uzak durun. Karbonhidratlı ve yağlı yemekler tiroit bezine zarar verir. Ayrıca, unlu ve nişastalı gıdaları da azaltmak gerekir.

Keten tohumu. Beslenmenizde hindistancevizi ve keten tohumuna yer verin.

Triod bezine zarar verenler. Kafein, alkol, sigara ve şeker tiroit bezi için zararlıdır. Bunlardan uzak durmaya çalışın.

Su seçimine dikkat. Sulardaki klor ve florun fazla olması tiroit bezine zarar verdiğinden, içtiğiniz suyun mineral açısından zengin olmasına özen gösterin.

Balık ve Omega-3 .Haftada iki kez yağlı balık yiyerek, vücudunuzun Omega-3 ihtiyacını karşılayın.

İyot ve selenyum. İyotlu tuz kullanın ve selenyumdan zengin gıdalarla beslenin. Bir dilim tam buğday ekmeğinde 10 mikrogram selenyum vardır. Bu yüzden beyaz ekmek yerine buğday ekmeğini tercih edin.

Ceviz, et, sakatatlar, balık, kabuklu deniz ürünleri, kepekli unlar, süt ürünleri, sebzeler, meyveler ve yumurtada bol miktarda selenyum bulunur. Bütün bu gıdalara, sofranızda mutlaka yer verin. Ancak bunları günde 400 mikrogramdan fazla selenyum almanın zararlı olduğunu bilerek, ölçülü tüketin.

Çinko açısından zengin olan peynir, sığır eti, kepekli ekmek, tavuk, yumurta sarısı, süt, süt ürünleri, balık, patates, ceviz, badem, kuru fasulye, lahana, ay çekirdeği ve kuzu eti gibi gıdaların da, hipotiroidi ile mücadeleyi kolaylaştırdığını bilin.

Ayrıca, uyku düzeni metabolizmanın çalışmasını etkliler, sağlıklı bir uyku uyku da beslenme kadar önemlidir.

Sağlıklı bir uyku için öneriler

Her zaman aynı yerde uyumaya özen gösterin.
Oda sıcaklığının uyumaya uygun olmasına dikkat edin.
Akşamları hep aynı saatte yatağa girin. Sabahları hep aynı saatte kalkın.
Sağlıklı ve kaliteli bir yaşam tarzını benimseyin.
Uyuyacağınız mekanda ışık bulundurmayın, karanlık olmasını sağlayın. Karanlıkta daha rahat uyursunuz.
Yatağınızın ve yastığınızın rahat olmasına dikkat edin.
Uyuyacağınız yerin sessiz olmasını sağlayın.
Uykuyu sabote eden alkol, sigara ve kafeinden uzak durun.
Uyku öncesi egzersiz yapmayın.Prof. Dr. Elmacıoğlu, içeriğindeki özellikleri nedeniyle adeta ilaç, doğal antibiyotik özelliği taşıyan narın sofralardan kesinlikle eksik edilmemesi gerektiğini vurguladı.

Vitamin deposu narın herkesin tüketmesi gereken bir meyve olduğuna işaret eden Elmacıoğlu, narın başta kanser olmak üzere kalp, damar, mide ve daha birçok sağlık sorununa fayda sağladığını söyledi.

Elmacıoğlu, "Bağışıklık sistemini güçlendiriyor. İçerdiği flovanoidler, vitaminler, polifenoller, antosiyaninler, taninler vasıtasıyla kolesterol ve şekeri de dengeliyor. Kalp ve damar sağlığımızı koruduğu gibi kanser hücrelerinin gelişmesini çok önemli oranda engelliyor'' dedi.

Narın kabuğunun da faydalı olduğunu ancak pek bilinmediği için kabukların genellikle çöpe atıldığını ifade eden Elmacıoğlu, "Nar, lezzetli bir meyve olmasının yanında besin değerleri açısından da oldukça yararlıdır. Potasyum ve demir minerali ile C vitamini açısından çok zengin bir meyve olan nar, B1, B2 vitaminleri ile kalsiyum ve fosfor minerallerini de barındırır" diye konuştu.

Nar kabuğundaki ellagik asitin başta meme kanseri olmak üzere hemen hemen tüm kanser türlerini önleyici ve iyileştirici faydalar sağladığını öne süren Elmacıoğlu, şöyle devam etti:

"Harareti keser, enerji verir ve yorgunluğu giderir. Vücudu, kalbi, mideyi ve diş etlerini kuvvetlendirir. Mide iltihabı ve ağız yarası için faydalıdır. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Kanser hücrelerinin gelişmesine engel olarak, başta akciğer, meme, cilt, kolon ve prostat kanseri olmak üzere kansere karşı vücudu korur. Kandaki kolesterol oranını ve tansiyonu düşürür. Damar sertliğini önler ve damarları açar. Bu özellikleriyle kalp ve damar hastalıklarına karşı koruyucudur. Kandaki şeker seviyesini de dengeleyerek şeker hastalarına iyi gelir. Cilt sağlığı için de faydalıdır. Ayrıca artrit ve eklem ağrılarını dindirmeye yardımcı olur.''

Nar tanelerini saran zarın hazmı kolaylaştırma ve idrar söktürme etkisi bulunduğunu aktaran Elmacıoğlu, kabuklarından demlenen çayın ise ishal giderici ve bağırsak kurtlarını temizleyici özelliğine sahip olduğunu kaydetti.

Yandex.Metrica
Telif Hakkı © Merzifon Sitemap